

ALT İŞVEREN ve ASIL İŞVEREN İLİŞKİSİ ÜZERİNE
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2017/22-2134 esas, 2018/2001 karar sayılı, 20.12.2018 tarihli kararı 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2. Maddesinde düzenlenmiş işveren-alt işveren ilişkisinin bir kısmına açıklama teşkil edecek niteliktedir. Buna göre; bazı hükümlerin hizmet alım sözleşmesine eklenmesi hukuka aykırı olacaktır.
Bu hükümler;
- İşe alınacak kişilerin belirlenmesi ve işten çıkarma yetkisinin kamu kurum, kuruluşları ve ortaklarına bırakılması
- Hizmet alım sözleşmeleri çerçevesinde ya da geçici işçi olarak aynı iş yerinde daha önceden çalışmış olanların çalıştırılmasına devam olunması
şeklindedir.
Anlamı alt işverenin, işverenden tamamen ayrı bir yapı olarak işveren kontrolünden bağımsız olarak sadece ve sadece hizmet alımına yönelik iş için bağlanması gerektiğidir.
Görüleceği üzere, 4857 sayılı İş Kanunu’nun alt işveren ilişkisini düzenleyen maddelerinde asıl işveren-alt işveren ilişkisinin tanımı yapılmış, bazı yasak ve sınırlamalar getirilmiş ve bu yasak ve sınırlamalar ile genel olarak muvazaa hallerinde bu işçilerin başlangıçtan itibaren asıl işverenin işçileri sayılacağı hükme bağlanmıştır.
Yani, ilgili Hukuk Genel Kurulu kararıyla da anlaşılacağı üzere işveren ve alt işveren ilişkisi oldukça titiz bir şekilde düzenlenmelidir.
Asıl işverenin işçilerin alt işveren tarafından işe alınarak çalıştırılmaya devam ettirilmesi suretiyle hakları kısıtlanamaz veya daha önce o işyerinde çalıştırılan kimse ile alt işveren ilişkisi kurulamaz.
Aksi halde ve genel olarak asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı işleme dayandığı kabul edilerek alt işverenin işçileri başlangıçtan itibaren asıl işverenin işçisi sayılarak işlem görülür.
Cümleleri toparlamak gerekirse; hukuki ve ekonomik bağımsızlık alt işveren bağının kurulması için tek gerekli ve yeterli koşuldur. Alt işverenin işçilerini asıl işveren belirleyemez. İşveren ve alt işveren arasındaki bağın sorgulanmasını gerektiren durumlar ortaya çıktığı zaman;
- Alt işverene verilen işin uzmanlık gerektiren bir iş olup olmadığı
- Asıl işveren için tahsis edilen işin yardımcı iş olup olmadığı
- Alt işverenin işe uygun yeterli donanım ile tecrübeye sahip olup olmadığı
adımları sorgulanabilir. Ancak alt işverenin istihdam şekline ve başka bir yönde bağ kurarak muvazaaya yol açmaksızın,
- İstihdam edilen kişilerin iş için yetkinliğini
- İstihdam edilen kişilerin temsil yetkinliğini
Sorgulayabilir.
Bu noktada asıl önemli olan, alt işverenin ekonomik ve hukuki bağımsızlığıdır.