Ayrımcılık ve yenilere emekli aylığı darbesi
Anayasamızın 128. maddesinde, devletin, kamu iktisadi teşebbüsleri ve diğer kamu tüzel kişilerinin genel idare esaslarına göre yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevlerin, memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle yürütüleceği öngörülmüş, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda da devlet memurlarının hizmet şartları, nitelikleri, atanma ve yetiştirilmeleri, ilerleme ve yükselmeleri, ödev, hak, yüküm ve sorumlulukları, aylıkları, ödenekleri ile diğer özlük işleri düzenlenmiştir. Gerek anayasamızda gerekse 657 sayılı kanunda “eski-yeni memur” ayrımı bulunmamaktadır.
Bu ayrım, sosyal güvenlikte norm ve standart birliği sağlanması iddiasıyla 2008 yılı ekim ayında yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile yapılmıştır. Mevcut durumda, iştirakçiliği 2008/Ekim ayı başından;
- Önce olanlar için 5434 sayılı TC Emekli Sandığı Kanunu,
- Sonra olanlar için ise 5510 sayılı kanun, hükümleri uygulanmak suretiyle eski ve yeni memur ayrımcılığı getirilmiştir. Bu ayrım, bağlanacak emekli aylığı yönünden eski ve yeni memurlar arasında büyük bir eşitsizlik ve adaletsizlik yaratmıştır. Yeni memurlar bu durumun mağduru olmuştur. 2008/Ekim sonrası ilk defa devlet memuru olan yeni memurlar için en erken emeklilik tarihi 2033 yılı olarak görünmekle birlikte, 2008/ Ekim öncesi SSK veya BağKur kapsamında hizmeti bulunup bu tarihten sonra ilk defa devlet memuru olanlara bağlanan yaşlılık aylıklarının miktarı durumun vahametini ortaya koymuştur. Aynı hizmet süresine sahip eski ve yeni memurlara bağlanan emekli aylıkları arasında yüzde 40-45 oranında, yeni memurlar aleyhine maaş farkı oluşmaktadır.
İştirakçiliği 2008 yılı ekim ayı;
- Öncesi başlayan devlet memurlarının prim ve emeklilik işlemleri 5434 sayılı kanun hükümlerine göre yapılmakta olup bunların emeklilik keseneğine esas aylık tutarı; derece, kademe, ek gösterge ve kıdem hizmet süresine göre hesap edilecek; gösterge aylığı + ek gösterge aylığı + kıdem aylığı + taban aylığı + özel hizmet tazminatı (tazminat ve ödenekler toplamına karşılık gelmek üzere ek göstergeye göre belirlenen),
- Sonrası başlayan devlet memurlarının prim ve emeklilik işlemleri 5510 sayılı kanun hükümlerine göre yapılmakta olup bunların prime esas kazanç tutarları; personel kanunları uyarınca derece, kademe, ek gösterge, kıdem hizmet süresi ve kadro unvanına göre ödenen; gösterge aylığı + ek gösterge aylığı + kıdem aylığı + taban aylığı + özel hizmet tazminatı (657 sayılı kanunun 152. maddesine göre fiilen ödenen) + makam, temsil, görev tazminatları, toplamından oluşmaktadır.
Görüldüğü üzere, aslında eski memurlar için emekli keseneğine esas aylık, yeni memurlar için prime esas kazançların belirlenmesinde dikkate alınan parametreler yönünden çok az farklılık bulunmaktadır. Buna göre, yeni ve eski memur emekli aylıkları arasındaki farkın aylık hesaplama sisteminden kaynaklandığı anlaşılmaktadır.
5434 sayılı kanun kapsamındaki devlet memurlarının emekli aylıkları; aylık, taban aylık, kıdem aylık, ek gösterge aylığı ve özel hizmet aylığı toplamının, 25 yıllık hizmet karşılığı yüzde 75’i, 25 yılı aşan her bir hizmet yılı için ise 1 puan artırılarak bulunan aylık bağlama oranı ile çarpılması sonucu bulanan aylığa, varsa makam/ görev/temsil tazminatı eklenmek suretiyle hesaplanmaktadır. 5434 sayılı kanun kapsamındaki devlet memurları ne zaman emekli olursa olsun, aynı şartlara sahip memurlara aynı miktarda emekli aylığı bağlanmaktadır.
5510 sayılı kanun kapsamındaki devlet memurlarının maaşı ise her yıla ilişkin hesaplanan güncelleme kat sayısı (ilgili yılın enflasyon oranının yüzde 100’ü ve gelişme hızının yüzde 30’u alınmak suretiyle belirleniyor) ile güncellenen yıllık prime esas kazançlar toplamının, toplam prim ödeme gün sayısına bölünmesi suretiyle bulunan günlük kazancın, prim ödeme gün sayısının her 360 günü için yüzde 2 verilmek suretiyle hesaplanan aylık bağlama oranıyla çarpılması sonucu hesaplanmaktadır. Bu durumda, 25 yıl çalışan ve 9000 prim gün sayısı bulunan memurun aylık bağlama oranı yüzde 50 olacaktır. Aylık bağlama oranı eski memurlara göre çok düşük olmaktadır. Bu sistemde, aynı hizmet süresine sahip oldukları halde, değişik tarihlerde emekli olan memurların aylıkları farklı olmaktadır. 1 günlük fazla çalışma bile aylığı farklılaştırmaktadır. Hele yeni memurun 2008/Ekim öncesi SSK veya Bağ-Kur hizmeti varsa bu sefer ikili veya üçlü karma sisteme göre aylık hesapları gündeme gelmektedir.
Eski ve yeni memurlardan, aynı kazançlara sahip iki memura, sadece aylık bağlama oranlarındaki farklılık yüzünden, yeni memurlar aleyhine daha düşük emekli aylığı hesaplanmaktadır.
Netice itibarıyla, 5510 sayılı yasayla kamu kurumlarında aynı işi yapan, aynı yetki ve sorumluluğa sahip memurlar arasında eşitsizlik yaratılmıştır. Bu kapsamda emekli sayısı artmadan bu yanlıştan dönülmesi gerekmektedir. Burada üyelerinin birçoğu yeni memurlardan oluşan sendikalara daha çok görev düşmektedir. Memur sendikaları ve özellikle Memur-Sen, eski yeni memur ayrımcılığı ve yeni memurların mağduriyetini dile getirmelidir. Ancak bu sesi maalesef duyamıyoruz. Herhalde 2033 yılını bekliyor olsalar gerek!
https://www.cumhuriyet.com.tr/yazarlar/nergis-simsek/ayrimcilik-ve-yenilere-emekli-ayligi-darbesi-2265195