Çalışma hayatına Atatürkün katkıları

aciklama

Çalışma hayatına Atatürkün katkıları

Çalışma hayatının temelleri, düzenlemeleri Cumhuriyetle birlikte başlamış ve sürdürülmeye devam ediliyor. Çalışma hayatı çeşitli dinamizmler üzerine kurulduğu için ekonominin değişmez parçası olduğundan mevcut düzenlemelere yer veriliyor. Çağımızda sermaye yapısında değişimler, küreselleşme olgusunu da göz önüne alırsak, bu değişimlere ayak uydurmak içinde çağdaş ve demokratik sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte çalışma hayatını şekillendirecek yasal düzenlemelere kavuşturmak gerekir. Emek ve sermaye dengesi kurulmalıdır. Emek karşılığı alması, sermaye de emeğin hakkını yemeden yatırımlarını iyileştirmelidir.

Cumhuriyet’in ilk temelleri atıldığında öncelikle ülkenin iktisadi yapısı ele alınmış, kaynakların doğru kullanılması, devlet eliyle sanayi yatırımları, girişimciliğin geliştirilmesi, finans, ticaret borsaları-odaları, esnaf teşkilatları kurulması, İzmir iktisat kongreleri, yasal düzenlemelere hız verilmesi, sosyal politikalar ve çalışma hayatının temel konuları üzerinde çalışılmıştır.

EMEKLİLİK VE TEKAÜT SANDIKLARI

19. yüzyıl Osmanlı İmparatorluğu’nda bürokrasinin askeriye, mülkiye ve ilmiye gibi farklı kesimlerini kapsayan bir tekaüt/emeklilik sistemi şekillenmeye başlamıştır. 19. yüzyılın ortalarından itibaren devlet memurlarını kapsamına alan ve süreç içinde kurumsal bir nitelik kazanmaya başlayan emeklilik sistemi, tekaüt kavramıyla anılmıştır. Eytam idaresi ve eytam sandıkları bu sistemin bir diğer unsurunu meydana getirmiştir. Çalışanların yardımlaşma amacıyla kurdukları teavün sandıkları da gündeme gelmiştir. Cumhuriyet’in ilk yıllarında devam etmiştir. Özel sigorta şirketleri de özellikle yabancı sermaye şirketlerinin güvencesi için faaliyet göstermiştir. Osmanlı’da yardımlaşma öncelikle Vakıflar, Kızılay, Darülaceze, zekat, fitre ve lonca tipi esnafın oluşturduğu yardımlaşma sandıkları, sağlık alanında sıtma, verem, veba gibi bulaşıcı hastalıklarla mücadele gibi hayır kurumları, hastaneler kurulmuş günümüze kadar gelenleri de var.

GELİŞMELER

Cumhuriyetin ilk yıllarında çalışma hayatını ilgilendiren kanunların temeli atılmıştır. Bununla kalmayarak çalışma hayatını oluşturan, işçi, köylü, esnaf ve sanayici içine alan geniş kapsamlı kanunlarla düzenlemelere yer verilmiştir. "Amele Birliği ve İhtiyat ve Teavün Sandıkları Talimatnamesi" adıyla 22.7.1923 günü çıkarılarak, kömür madenlerinde "ihtiyat ve teavün sandıkları" kurulmuştur. Bu sandıklar kanun gereği "Amele Birliği" adıyla birleştirilmiştir. a.) İş kazaları ve hastalık yardımları, b.)İşçi ailelerine yardım, c.)İşçilere ödünç para verme, d.)Konut kooperatiflerine kredi, e.) İşçilere cenaze ödenek ve yardımları. "Anadolu ve Rumeli Müdafaai Hukuk Grubu" 1923 yılı seçim beyannamesinde, genel sağlık ve sosyal yardıma ilişkin kurumların düzeltileceği, bunların sayılarının artırılacağı ve işçileri koruyucu kanunların çıkarılacağı ilan olunuyordu. Aynı yıl İzmir’de açılışı Atatürk tarafından yapılan Türkiye İktisat Kongresi’nde işçi grubu olarak katılmış olan delegeler çalışma hayatı ve işçi hakları konularında önemli taleplerde bulunma fırsatı buluyorlardı. 21 Ocak 1925’te hafta tatili kanunu çıkarılarak resmi dairelerle, sınai ve ticari özel kurumlarda çalışanlara haftada bir gün dinlenme hakkı tanınmıştır. 1935 yılında Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkındaki Kanun’la, hafta tatili pazar gününe alınmış ve bazı istisnalar dışında cumartesi 13’ten sonra başlamak üzere 36 saate çıkarılmıştır. Haftada 6 günden fazla çalışılması yasaklanmıştır. Cumhuriyet devrinde 1926 yılında Mecelle kaldırılarak Borçlar Kanunu kabul olunmuştur. Bu tarihten 3008 sayılı İş Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 1937 yılına kadar geçen dönem içinde, 151 sayılı Kanun’un dışında kalan alan ve yerlerde işçi ve işveren ilişkileri Borçlar Kanunu ile düzenlenmiştir. 151 sayılı Kanun’un kapsamı dışında kalan alan ve yerlerde 3008 sayılı İş Kanunu’nun kapsamına girmeyenler için, bu durum 1937 yılından sonra da devam etmiştir. Cumhuriyet öncelikle halk sağlığına önem vermiş, 1924yılında Hıfzıssıhha Enstitüsü temeli atılmıştır.1930 yılında kanunlaşmıştır. İkinci Dünya Savaşı’na kadar olan dönemde bulaşıcı hastalıklarla mücadele edilmiş, sıtma, verem, tifüs gibi. Kadın, çocuk ve bütün işçilerin korunmasına ilişkin hükümler de taşımaktaydı. a) Hamile kadınların doğumdan önce ve sonraki 3’er haftada, b) 12 yaşından küçük çocukların sınai işlerde ve madenlerde, c) 12-16 yaşları arasındaki çocukların gece mesaisi ile günde 8 saatten fazla çalıştırılmaları yasaklanmıştır. Alkol, zührevi hastalıklarla mücadele üzerine yoğunlaşmış. 1936 yılına gelinceye kadar çalışma hayatını düzenleyen birçok kanuna imza atılmıştır. 2739 sayılı Kanunla ulusal bayram ve genel tatil günleri belirlenmiştir. 1936 yılında 3008 sayılı İş Kanunu hayata geçmiştir. 1951 yılında Asgari Ücret Düzenleyen yönetmelik çalışma hayatında yerine almıştır. 1946 yılında İş ve İşçi Bulma Kurumu teşekkül etmiştir. 1945 öncesi özellikle genç Cumhuriyet çalışma hayatından öncelikle, sosyal politikalar da yoğunlaşmış. Nüfus, halk sağlığı, çocukların meselesi üzerinde yoğunlaşmıştır. 1945 yılından sonra Çalışma Bakanlığı kurulmasıyla birlikte çalışma hayatına ağırlık verilecek düzenlemelere yer verilmiştir. Meslek hastalıklarını önleme adına ilk işçi meslek hastanesi madencilikten dolayı Zonguldak’ta hayata geçmiştir.

SOSYAL GÜVENLİK POLİTİKALARI

Modern Sosyal Güvenlik Alanında; Primli ve primsiz olmak üzere uygulamaya alınmış. Primli sistem zorunlu sigorta olup, GSS olmak üzere Anayasa göre SGK çatısında işlemler yapılmaya başlanmış. Primsiz ödemeler ise, sosyal yardımlar olarak SYDV bünyesinde sürdürülüyor. Kısa ve uzun vadeli sigorta kollarıyla SGK tarafından hizmetler verilmeye devam ediyor. Bu hizmetler için ILO sözleşmeleri dikkate alınmıştır. Çalışma hayatını düzenleyen, İş Hukuku, Borçlar Hukuku, Basın ve Deniz İş Hukuku, Yabancıların Çalışma İzni, İş Mahkemeleri Kanunu, Toplu İş ve Sendikalar Kanunu, İşsizlik Sigortası Kanunu, İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu olmak üzere birçok kanunun ILO sözleşmelerine göre hayata geçmiş, e-SGK ve e-Devlet uygulamalarıyla düzenlemeler, elektronik veri alma, değerlendirmeye dönüştürülmüştür.

Çalışma hayatının büyük bir bölümü e-yapay zeka ortamına taşınmış, hantal devlet yapısından vatandaş odaklı bir yapıya dönüşmüş. Sosyal güvenlik, sosyal yardımlar, işsizlik sigortaları, BES ve diğer hizmetler paydaşlarıyla bir araya getirilmiş. Sosyal güvenlik tek çatına altına alınmış, iş hukuku yanında, mesleki hukuk anlamında basın ve deniz iş hukuklarına ayrıca yer verilmiş, günümüz koşullarını yerine getirmek adına boşlukları dolduracak borçlar hukuku yeniden ele alınmış.

Bakanlıkların internet erişim sayfaları oluşturulmuş, e devlet sistemiyle, CİMER uygulamalarıyla sistemin aksayan yönleri ve şikayetleri birleştirilmiştir. Çalışma hayatında önemli kurumların rehberlik ve teftiş kurumları hayata geçmiştir. İdari anlam da cezalandırma değil, düzeltici faaliyet ön plana çıkarılmış. Bu alanda çalışanlar için kariyer meslekler oluşturulmuştur.

Sendikal örgütlenme için e devlet üzerinden başvurular alınmış, sendikalı firmalara teşvikler verilmiştir. Kayıtlı işçi çalıştıran işverenlere teşvikler verilmeye devam ederken, tekno kentlerin, mesleki öğretim hayatının desteklenmesi adına özendirici uygulamalara geçilmiştir.

İHTİYAÇ DUYULAN DÜZENLEMELER

Çalışma hayatı anlamında yasal düzenlemeler başta iş kazaları/meslek hastalıkları, kayıt dışı önleme, adil vergi düzeni, asgari ücretin gerçek enflasyon dönemlerine göre belirlenmesi, emeklilerin sosyal hayatlarının kolaylaştıracak maddi düzenlemeler ihtiyaç vardır. Primsiz ödemeler, sosyal yardımlar, vakıflar, belediye ve diğer devlet kuruluşları gerçek ihtiyaç sahiplerini buluşturacak alt yapıya hızla hayata geçirilmeli, popülist düzenlemelerle sistem açık vermesi halinde sosyal devlet anlayışı da zarar görecektir. Genel sağlık sigortası uygulamaları ülkemiz tarafından birçok ülkenin temsilcileri tarafından uluslararası düzeyde incelenmekte, heyetler düzeyinde fikir alışverişleri yapılmakta. Yurt dışında çalışan Türk işçileri için borçlanmalar, ikili taraf sözleşmeleriyle yasal hak anlamında düzenlemelere yer verilmiştir. Çalışma hayatında küreselleşen dünya ile rekabet edecek, çalışan, emekli ve muhtaçların haklarını yaşam seviyelerini iyileştirecek düzenlemelere de yer verilecektir.
102. yılında Türk sosyal güvenlik sistemi, sosyal yardımlar ve diğer düzenlemeler göç politikalarıyla mültecilere de yer vermiş, insani yardımlarını hız kesmeden yerine getirmiştir.
Türk milletinin tarihinde sosyal güvenlik anlayışını çok öncelere götürmek mümkün olmakla birlikte, modern anlamda Türk sosyal güvenlik sisteminin kurucusu Atatürk’tür.

https://www.egetelgraf.com/calisma-hayatina-ataturkun-katkilari