

Çalışma hukuku tek kitap olmaz mı?
Bugünlerde iş hukuku alanında sempozyumlarla çalışma hayatı ve yargı kararları borsalar, hukuk baroları ve STK tarafından tartışılıyor. Başta 4857 sayılı iş hukuku olmak üzere, arabuluculukla işçilik hakları ve Yargıtay görüşleri, ilke kararları, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, bölge adliye mahkemeleri kararları olmak üzere gündemde yer alıyor.
Çalışma hayatının 21.yy e-yapay zeka ile şekillenmesi sonucunda yeni ihtiyaçlar ortaya çıkarken, proaktif ve inovatif sistemler hızla hayata geçiyor, duruşmalar e-duruşma sistemine dönüyor, e-devlet’e yeni uygulamalar sistemde yer alıyor.
Kanunlarda ağır ve hantal yapıdan kurtulmalı, sade ve anlaşılır olması gerekir, bir de ikincil mevzuat dediğimiz ağırlıklı olarak kullanılan yönetmelik ve genelgelerde uyum içinde olmalı.
Hukuk kültürümüze dahil edilen uzlaşma kültürü ise henüz tarafların anlaşmasıyla kısmen sulh dönüştürülüyor.
Çalışma hayatı ana hatlarıyla aşağıdaki düzenlenen kanunlarla çözüm yolu bulunuyor;
1.) 4857 sayılı İş Kanunu
2.) 854 sayılı Deniz İş Kanunu
3.) 5953 sayılı Basın İş Kanunu
4.) 6098 sayılı Borçlar Kanunu
5.) 6356 sayılı Sendikalar Kanunu
6.) 6331 sayılı İSG Kanunu
7.) 6698 sayılı KVK Kanunu
8.) Eşitlik Kurumu Kanunu
9.) Yabancı İşçileri Çalıştırma Kanunu
10.) Gelir Vergisi Kanununu
11.) Çalışma Hayatını Kısmen ele alan diğer kanun düzenlemeleri
olmak üzere..
İhtiyaç cevap veriyor mu sorusu karşısında çeşitli sorunları da bünyesinde barındırıyor. Günümüzde birçok meslek sahasında çalışanlar, güzel sanatlar, spor, havacılık ve uzay, bileşim vs. eksik olan düzenlemelerde çıkış noktası arıyor. Kamu çalışanları ise 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile hak, yükümlülükler ve diğer düzenlemeler yer verilmiştir. Özel sektör çalışanları ve kamu çalışanları açısından bazı hak düzenlemelerde farklılıklar bulunuyor. Akademik anlamda, bu alanda çalışmalar 21 yy çağın gereksinimlerine göre ele alınmalı, idari ve yargı mekanizmaları kurulmalı, işçilik alacakları yönünden şeffaf düzenlemeler yer verilmeli. İstihdam açısından İş Kur yeniden şekillenmeli,4447 sayılı Kanun’da bu düzenlemenin içinde yer alması gerekir.
E-devlet sisteminde tek iş hukukunun düzenlemelerine yer verilmesi ve genişletilmesi gerekir!
Çalışma hayatı ile entegre olacak uygulamalar özellikle e-bordro özel sektör ekranları açılması, yıllık izin takip çizelgeleri, e-puantaj, e-sözleşme, e-itiraz, e- ödeme ve e- kabul olmak üzere işçilik alacakları sistemlere yüklenmeli, diğer kurumlarla entegre edilmesi gerekir. İdari para cezaları yeniden ele alınmalı her ay her işçi gibi idari cezalarda üst sınır uygulaması hayata geçirilmesi gerekir. Çalışma hayatı teftiş anlayışı teklik ilkesi benimsenmeli bu kurumla işletmeler e-yapay zeka ile işletme büyüklüklerine göre ele alınmalıdır.
Bu alanda ÇEKO içerinde akademik anlamda araştırma birimleri kurulması gerekir. Zaman içinde gelişen ve küreselleşen dünya devleriyle boy ölçüşme adına çalışma hayatına yeni düzenlemelere de ihtiyaç duyuluyor. Günümüz teknolojilerinde geçmişten gelen uygulamaların hızla terk edilmesi, 21 yy e-yapay zeka ve robotik sistemler entegre edilmiş dijital dünyanın verileriyle şekillenmiş çalışma hukukuna ihtiyaç duyuluyor. Bu tip projelerin hayat bulması için başta akademik kurumlar bunun yanında işçi-işveren sendikaları-STK bu yapıda yer alması gerekir. Bu önerimiz belki de çok başlı çalışma hukukunun teklik ilkesi, içine alacak olması zaman içinde şekillenecektir.
https://www.egetelgraf.com/calisma-hukuku-tek-kitap-olmaz-mi