

DEFTER TUTULMASINDA VUK. AÇISINDAN SINIF DEĞİŞTİRME UYULMAMASI HALİNDE VUK.DIŞINDA SGK AÇISINDAN DA FARK İDARİ PARA CEZASI UYGULANMALIDIR
Vergi ve Sosyal Güvenlik Kanununda benzeşim maddeler olduğundan yasaların tek kanun çerçevesinde ele alınması diğer kanun açısından eksik prim veya ceza kaybı olmaktadır. Örneğin daha önceki bir yazımda SGK’ca yapılacak haciz işlemlerinde istihkak iddiasında bulunulması haline bunun Maliyeye bildirilmemesi halinde kamu alacağının kaybı olacağını belirtmiş; Bu yazımda da sınıf değiştirmeye uymayan mükelleflerce yapılan işlem sonucunun SGK’ya bildirilmemesi halinde bu işveren hakkında uygulanacak bir idari para cezası işleminde yine bir ceza kaybı olacağını detaylı olarak Vergi ve SGK kardeşliği adı altında detaylı olarak anlatmış olacağım. Bu Makalemde konuyu hem VUK hem de SGK Yönünden detaylı anlatacağım.
Öncelikle İşletmelerde Defter tutmaktan Maksat Nedir?
Mükellefler bu kanuna göre tutacakları defterleri vergi uygulaması bakımından aşağıdaki maksatları sağlayacak şekilde tutarlar:
1. Mükellefin vergi ile ilgili servet, sermaye ve hesap durumunu tespit etmek;
2. Vergi ile ilgili faaliyet ve hesap neticelerini tespit etmek;
3. Vergi ile ilgili muameleleri belli etmek;
4. Mükellefin vergi karşısındaki durumunu hesap üzerinden kontrol etmek ve incelemek;
5. Mükellefin hesap ve kayıtlarının yardımıyla üçüncü şahısların vergi karşısındaki durumlarını (emanet mahiyetindeki değerler dahil) kontrol etmek ve incelemek.
Defter Tutmak Zorunda olanlar Kimlerdir?
Aşağıda yazılı gerçek ve tüzelkişiler bu kanunun esaslarına göre defter tutmaya mecburdurlar:
1. Ticaret ve sanat erbabı;
2. Ticaret şirketleri;
3. İktisadi kamu müesseseleri;
4. Dernek ve vakıflara ait iktisadi işletmeler.
5. Serbest meslek erbabı;
6. Çiftçiler.
Ayrıca iktisadi kamu müesseseleriyle dernek ve vakıflara ait iktisadi işletmeler defter tutma bakımından tüccarların tabi oldukları hükümlere tabidirler denilmektedir.
Defter Tutmada İstisnalar
Defter tutma mecburiyeti aşağıda yazılı gerçek ve tüzel kişiler hakkında uygulanmaz:
1. Gelir vergisinden muaf olan esnaf ve gerçek usulde vergiye tabi olmayan çiftçiler
2. Gelir Vergisi Kanununa göre kazançları basit usulde tespit edilenler
3. Kurumlar vergisinden muaf olan:
a) İktisadi kamu müesseseleri;
b) Dernek ve vakıflara ait iktisadi işletmeler. Yukardaki istisna hükümlerinin gelir veya kurumlar vergilerinden muaf olmakla beraber diğer vergilerden birine tabi olan ve bu vergileri basit usulde tespit edilmeyen mükelleflerin muaf olmadıkları vergiler için tutacakları defterlere şümulü (Kapsama-kapsam dışı) yoktur.
Defter Tutma Bakımından Tüccarlar Tüccar sınıfları
Tüccarlar, defter tutma bakımından iki sınıfa ayrılır:
I inci sınıf tüccarlar, bilanço esasına göre;
II nci sınıf tüccarlar, işletme hesabı esasına göre; defter tutarlar
Yazımıza konu olan Sınıf Değiştirme ise,
A --(I) inciden (II) nciye geçiş: İş hacmi bakımından I inci sınıfa dahil olan tüccarların durumları aşağıdaki şartlara uyduğu takdirde, bunlar, bu şartların tahakkukunu takip eden hesap döneminden başlayarak, II nci sınıfa geçebilirler:
1. Bir hesap döneminin iş hacmi 177 nci maddede yazılı hadlerden % 20 yi aşan bir nispette düşük olursa, veya;
2. Arka arkaya üç dönemin iş hacmi 177 nci maddede yazılı hadlere nazaran % 20 ye kadar bir düşüklük gösterirse.
B- (II) nciden (I) inciye geçiş: İş hacmi bakımından II nci sınıfa dahil tüccarların durumları aşağıda yazılı şartlara uyduğu takdirde bunlar bu şartların tahakkukunu takip eden hesap döneminden başlayarak I inci sınıfa geçerler. 1. Bir hesap döneminin iş hacmı 177 nci maddede yazılı hadlerden % 20 yi aşan bir nispette fazla olursa, veya; 2. Arka arkaya 2 dönemin iş hacmı 177 nci maddede yazılı hadlere nazaran % 20 ye kadar bir fazlalık gösterirse,
İhtiyari sınıf değiştirme:
II nci sınıf tüccarlar diledikleri takdirde bilanço esasına göre defter tutabilirler. Bu suretle I inci sınıfa dahil olanlar hakkında da evvelki maddenin hükümleri cari olur. Denilmektedir. Ayrıca burada dikkat edilmesi gereken konulardan birisi de Basit usul alım satım hadlerinin aşılması halinde de Basit Usulden Gerçek usule geçilerek İşletme Defteri tutulması zorunluluğu vardır.
Sınıf Değiştirme şartlarına uyulmaması halinde Vergi Usul Kanunun 30/3 maddesi gereği re’sen takdir sebebi olması nedeniyle ayrıca, VUK gereği 351 ve takip eden maddelerdeki cezalar uygulanmaktadır.
SGK YÖNÜNDEN
Hem 5510 Sayılı Kanunun 102. Maddesi gereği hem de 2020/8 Sayılı SGK genelgesi gereği B yükümlülükleri yerine getirmeyenler hakkında uygulanacak olan idari para cezaları, anılan Kanunun “Kurumca verilecek idari para cezaları” başlıklı 102nci maddesinde açıklanmıştır.
Bahse konu madde hükümlerine göre idari para cezaları,
– Belgelere bağlı yükümlülüklerini yerine getirmeyenler hakkında uygulanacak olan idari para cezaları,
– İşyeri defter, kayıt ve belgelerini ibraz etmeyenler ile işyeri kayıtları geçersiz olanlar hakkında uygulanacak olan idari para cezaları,
-Bildirim yükümlülüklerini yerine getirmeyenler hakkında uygulanacak olan idari para cezaları,
-Kurumun denetim ve kontrolle görevlendirilmiş memurlarına engel olanlar hakkında uygulanacak olan idari para cezaları,
Başlığı altında düzenlenmiştir. Bu şartlara uymayanlar hakkında 102 Madde gereği 2025 yılı için,
Birkaç örnek vermeye kalkarsak ,
Sigortalı işe giriş bildirgesini ve GSS giriş bildirgesini süresinde ve Kurumca belirlenen şekle ve usule uygun vermeyenler hakkında, her bir sigortalı için aylık asgari ücret tutarında (*) | 26.005,50 | |||
Sigortalı işe giriş bildirgesinin verilmediğinin, mahkeme kararından veya Kurumun denetim ve kontrol ile görevli memurlarınca ya da diğer kamu idarelerinin denetim elemanlarınca yapılan tespitlerden veya bankalar, döner sermayeli kuruluşlar, kamu idareleri ile kanunla kurulan kurum ve kuruluşlardan alınan bilgi ve belgelerden anlaşılması halinde, her bir sigortalı için aylık asgari ücretin iki katı tutarında | 52.011 | |||
Sigortalı işe giriş bildirgesinin verilmediğinin, bir yıl içinde ikinci kez mahkeme kararından veya Kurumun denetim ve kontrol ile görevli memurlarınca ya da diğer kamu idarelerinin denetim elemanlarınca yapılan tespitlerden veya bankalar, döner sermayeli kuruluşlar, kamu idareleri ile kanunla kurulan kurum ve kuruluşlardan alınan bilgi ve belgelerden anlaşılması halinde, her bir sigortalı için aylık asgari ücretin beş katı tutarında ceza uygulanması gerekmektedir.
İşyeri bildirgesini yasal süresinde Kurumca belirlenen şekle ve usule uygun vermeyenlere:
— Kamu idareleri ile bilanço esasına göre defter tutmak zorunda olanlar için 78.017 — Diğer defterleri tutmak zorunda olanlar için 52.011 — Defter tutmakla yükümlü olmayanlar için 26.005.50 | 130.028 | |||
İşyeri defter, kayıt ve belgelerinin Kurumun denetim ve kontrol memurlarınca incelenmek üzere Kurumca yapılan yazılı ihtara rağmen 15 gün içinde mücbir sebep olmaksızın tam olarak ibraz edilmemesi veya defterlerin tasdiksiz olması halinde: | ||||
— Bilanço esasına göre defter tutmakla yükümlü olanlar için aylık asgari ücretin oniki katı tutarında | 312.066 | |||
— Diğer defterleri tutmakla yükümlü olanlar için aylık asgari ücretin altı katı tutarında | 156.033 | |||
— Defter tutmakla yükümlü olmayanlar için aylık asgari ücretin üç katı tutarında | 78.017 | |||
İdari para cezası uygulanmaktadır. Bir örnek vermeye kalkarsak İşletme usulüne göre defter tutan bir işveren 2023 yılında VUK 177 hadleri aştığ için 2024 ve 2025 yılında Bilanço usulüne göre defter tutması gerektiği halde işletme defteri tutmaya devam ettiği için tabi ki bu SGK’nın bilgisi dışında kaldığından kendisine 2025 yılı için kendisine işyeri defter kayıt ve belgelerini, kurumun denetim ve kontrol Memurlarınca incelenmek üzere 15 gün içinde mücbir sebep olmaksızın ibraz edilmemesinden dolayı kendisine 156.033 Tl. ceza kesilmiştir. Şayet Vergi İdaresi bu işverenin sınıf değiştirme şartlarına uymadığı için resen takdir işlemi yapıp VUK kanununa göre ceza kesmiş ve bunun da kesinleşmiş olduğunu SGK’ya bildirmiş olsaydı bu işverene 2025 yılı için 156.033 Tl. değil 312.066 Tl idari para cezası kesilmesi gerekecekti. Bu durum alım satım hadlerini aşan Basit usul mükelleflerinden işletme hesabına göre defter tutması gereken mükelleflerin de kuruma bildirilmesi halinde yine kesilen İdari para cezalarında herhangi bir kayıp yaşanmayacaktı. Yazımın özetini kısaca açıklamam gerekirse ben genelde yazılarımda hem SGK konusunu hem de Vergi kanunlarındaki uyum maddelerini göz önüne alarak konuları daha geniş perspektifte değerlendirmenin daha yararlı olduğunu düşünüyorum.