Hizmet birleştirmesi yapmak zorunlu mu?
2008 yılı ekim öncesi sigortalı olanların, çeşitli sosyal güvenlik kurumlarına tabi olarak geçen hizmet sürelerinin birleştirilmesi suretiyle ilgililerin sosyal güvenliklerinin sağlanması usul ve esasları 24/5/1983 tarihli ve 2829 sayılı “Sosyal Güvenlik Kurumlarına Tabi Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında Kanun”la düzenlenmiştir. Söz konusu kanunun 8. maddesinde; yaşlılık sigortasında, sigortalılara son yedi yıllık fiili hizmet süresi içinde fiili hizmet süresi fazla olan kurumca, hizmet sürelerinin eşit olması halinde ise eşit hizmet sürelerinden sonuncusunun tabi olduğu kurumca, İlk defa 2008/ Ekim sonrası sigortalı olanlar hakkında 5510 sayılı kanunun 53. maddesi uygulanmakta olup yaşlılık sigortasında, sigortalının en fazla hizmet süresinin geçtiği, hizmet sürelerinin eşit olması halinde ise en son tabi olduğu statüye göre, aylık bağlanacağı öngörülmüştür.
2829 sayılı kanunun 4. maddesinde, hizmet sürelerinin kanuna göre aylık bağlanmasına hak kazanıldığında birleştirileceği ve hizmet süreleri toplamının aylık bağlanmasına yeterli olmaması halinde, kanun hükümlerinin uygulanmayacağı açıkça düzenlenmiş olmakla beraber, bir kurumda geçen hizmet sürelerinin aylık bağlanmasına yeterli olması halinde, diğer kurumlarda geçen hizmet sürelerinin de birleştirileceği yönünde açık bir hükme yer verilmemiştir. Bu noktada incelenmesi gereken husus, “tek bir statüdeki hizmet süresi yaşlılık aylığı kazanmasına yeterli olan sigortalıların farklı sosyal güvenlik kurumlarındaki hizmet sürelerinin birleştirilmesinin kişinin kendi inisiyatifinde mi yoksa zorunlu mu olduğu” hususudur.
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından, birden fazla statüde hizmeti bulunan sigortalılardan, sigortalının tek statüdeki çalışması emekli aylığı alması için yeterli olsa bile hizmet birleştirmesi zorunlu olarak uygulanmaktadır. SGK yaptığı işleme dayanak olarak, kanunda hizmet sürelerinin birleştirilmesinin isteğe bağlı olduğuna ilişkin açıkça bir hüküm bulunmadığını öne sürerken, yargıda ve öğretide ise karşıt görüşün temeli olarak kanunun lafzıyla amacının çeliştiği durumlarda kanunun özüne göre yorum yapılması gerektiği, kanunun amacının tek sosyal güvenlik kurumundaki hizmeti aylık bağlanmasına yetmeyen sigortalı ve hak sahiplerine aylık bağlanmasının sağlanması olduğu ve bu kapsamda tek sosyal güvenlik kurumunda çalışması aylık bağlanması için yeterli olan sigortalıların hizmet birleştirmeye zorlanarak, fazla prim ödeyen sigortalının az aylık almasına yol açabilecek bir uygulamanın kanunun özüne aykırı olduğu gerekçeleri ileri sürülmektedir.
Bu kapsamdaki yargı kararlarına örnek olarak; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2013/486 E., 2014/89 K., Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2013/235 E., 2014/9 K. Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2020/4864 E., 2021/5424 K., Kamu Denetçiliği Kurumu’nun (ombudsmanlık) 06/10/2021 tarihli 2021/14321 K. sayılı tavsiye kararı gibi birçok karar gösterilebilir. Bu kararlarda özetle, 2829 sayılı kanunun amacının tek sosyal güvenlik kurumundaki hizmeti aylık bağlanmasına yetmeyen sigortalı ve hak sahiplerine aylık bağlanmasının sağlanması olduğu, farklı sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi hizmetleri bulunan ilgililerin ancak bu hizmetlerin birleştirilmesi halinde aylık bağlanmasına hak kazanmaları durumunda hizmet birleştirmesinin zorunlu olduğu, bir veya daha fazla statüde çalışmanın aylık bağlanmasına yeterli olması halinde, kişinin, tüm sosyal güvenlik kurumlarına tabi hizmet sürelerini birleştirmeye zorlanamayacağıdır. Hizmet birleştirilmesiyle, değişik kurumlardaki hizmetlerin ziyan olmasının önüne geçilmesinin amaçlandığı ancak, bu birleştirmenin zorunlu olarak uygulanması durumunda, fazla prim ödeyen sigortalının az, az prim ödeyen sigortalının fazla aylık aldığı durumların doğabileceği ve çalışıp prim ödemenin karşılığının alınmamasının sosyal güvenlik sitemiyle bağdaşmadığı, dolayısıyla kanunun getiriliş amacına aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
Ancak, SGK tarafından mevcut uygulamada hizmet birleştirmesi zorunlu olarak yapıldığından ve yargı kararları şahsa münhasır olduğundun, olayı dava konusu edip kazanmadan SGK’ye müracaat etmeniz halinde, hizmet birleştirmesi zorunlu olarak yapılacağından 4/a kapsamındaki emeklilik talebiniz reddedilecektir. Dolayısıyla, mevcut yargı kararlarıyla müracaatta bulunmanızın bir önemi bulunmamaktadır. Buna ilişkin olumlu bir örnek de bulunmamaktadır. Dava açmak anayasal hakkınız olup, davanın ne kadar sürede sonuçlanabileceğiyle ilgili net bir şey söylemek mümkün değildir.
https://www.cumhuriyet.com.tr/yazarlar/nergis-simsek/hizmet-birlestirmesi-yapmak-zorunlu-mu-2250750