Kıdem tazminatı hesabında şantiyede konaklama

aciklama

Kıdem tazminatı hesabında şantiyede konaklama

Kıdem tazminatına esas alınacak olan ücretin tespitinde 4857 sayılı İş Kanunu’nun 32. maddesinde sözü edilen asıl ücrete ek olarak işçiye sağlanan para veya para ile ölçülebilen menfaatler göz önünde tutulur. Buna göre ikramiye, devamlılık arz eden prim, yakacak yardımı, giyecek yardımı, kira, aydınlatma, servis yardımı, yemek yardımı ve benzeri ödemeler kıdem tazminatı hesabında dikkate alınır. İşçiye sağlanan özel sağlık sigortası yardımı ya da hayat sigortası pirim ödemeleri de para ile ölçülebilen menfaatler kavramına dahil olup tazminata esas ücrete eklenmelidir. Satış rakamları ya da başkaca verilere göre hesaplanan düzenli primler değişkenlik gösterse de, kıdem tazminatı hesabında genişletilmiş ücret kavramı içinde değerlendirilmelidir. Bu uygulamaların yanında inşaatlarda şantiyede konaklayan işçilerin giydirilmiş ücretlerinin hesabında ise Yargıtay’ın yurtiçi ve yurtdışı şantiyeleri özelinde iki farklı uygulamasının olduğu görülmektedir. Yüksek Mahkeme yurt içinde şantiyede konaklayanlara ait kararında (Yargıtay 22. HD, 2019/6644 Karar); şantiye sözcüğünü “ev, fabrika, baraj vb gibi yapıların yapımının sürdüğü yer” yahut “inşa durumundaki ev, fabrika, baraj vb her türlü yapı” anlamını taşıdığını; konut sözcüğünün ise “insanların içinde yaşadıkları ev, apartman vb gibi yer, mesken” anlamında kullanıldığını, şantiye sözcüğünün, daha çok henüz tamamlanmamış ve yapımı süren herhangi bir yapı ile ilintili olduğunu, işçiye tahsis edilen şantiyedeki konaklamanın ise, konut veya lojman olarak nitelenmesinin mümkün olmadığına yer vermiştir. İşçinin şahsen kendisine (veya ailesine) tahsis edilen normal yaşam ortamı dışında, konut veya lojman niteliğini haiz olmayan şantiye alanında barınmasının söz konusu olduğunu, bu halde barınmanın, işçiye sağlanan bir menfaat olma niteliğinden çok, işin niteliğinden kaynaklanma özelliğinin ağır bastığını ve barınma ücretinin kıdem tazminatı hesabına esas ücretin belirlenmesinde parayla ölçülebilir ek menfaat olarak kabulünün yerinde olmadığına hükmetmiştir.

YURT DIŞI

Yüksek Mahkeme yurtdışında şantiyede konaklayanlara ait kararında (Yargıtay 9. HD, 2020/11475) ise “…davalının yurt dışındaki şantiyelerinde çalışan işçilere barınma yardımı yapıldığı esasına göre yapılan barınma yardımına ilişkin giderin tespit edilerek değerlendirilmek suretiyle giydirilmiş ücret belirlenmesi gerektiği” yönünde karar kurmuştur. Güncel BAM kararlarında da yurtiçinde şantiyede konaklayan işçilerin kıdem tazminatına barınma bedelinin eklenmemesi yönünde yukarıda yer alan içtihada atıfla bozma kararlarının verildiği görülmektedir. Yargıtay’ın aynı konuda yurtiçinde ve yurtdışında farklı içtihat geliştirmesinin uygulama anlamında hatalı olduğunu, özünde aynı duruma farklı iki yaklaşımın mevcut olduğunu düşünüyorum. Şantiyede dahi olsa işçilerin konaklama, barınma ihtiyacının işveren tarafından menfaat olarak sağlandığı açıktır. Çalışanlar şantiyede konaklama imkânı sağlamazsa eğer bir bedel karşılığı konaklama ihtiyaçlarını gidereceklerinden dolayı, işyeri şantiyesinde konaklasalar dahi bir menfaat söz konusu olduğu görüşü daha hakkaniyetli olacaktır. Yargıtay yurtdışı şantiyede konaklayan işçiler açısından bu durumu kabul etmişken yurtiçinde aksi bir görüşün olması gibi bir durum ortaya çıkmaktadır. Kıdem tazminatı hesabında yurt içinde şantiyede konaklanmasının da dikkate alınması gerektiğine yönelik bir içtihat değişikliğine ihtiyaç vardır.

https://www.egetelgraf.com/kidem-tazminati-hesabinda-santiyede-konaklama