Konut Kapıcılığının İş Kanunu, Gelir Vergisi Kanunu , Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu Yönünden İncelenmesi
Değerli Okurlar,
Yazımda konut kapıcılığı olarak çalışan bir sigortalının haklarını ve görevlerini İş kanunu, Vergi Kanunları ve Sosyal Sigortalar Kanunu kapsamında ele alacağız. Konut kapıcılığı aslında halk arasında kapıcı olarak geçse de yönetmelikte konut kapıcılığı değimi kullanıldığından bizim de açıklamalarımız bu ad altında olacaktır.
Konut kapıcılığı veya kısa adıyla kapıcılık görevini yürüten ve hem kendimizin hem ailemizin hem de çocuklarımızın malını, mülkünü hatta can güvenliğimizi ve namusumuzu emanet ettiğimiz bu değerli insanları bizlere mizahi olarak dizilerde rahmetli Ercan Yazgan ile filimlerde de rahmetli Kemal Sunal çok sevdirmişti. Kapıcılar görevli olarak çalıştıkları apartmanlardaki veya sitelerdeki sakinlerin kimisine göre ağabeyi, kimine göre amcaları kimine göre de Ahmet bey veya Mehmet efendi gibi isimlerle çağırdıkları o apartman veya sitelerin görevlileridir. Bu mesleği yürüten kardeşlerimiz geçmiş zamanlarda yıllarca sigortasız çalıştırılmışlar, Normal çalışma saatlerinin çok üstünde kendilerinden görevlerini aşan bir çalışma beklenilmiştir. Ta ki bu Konut kapıcılığı Yönetmeliğinin yasallaşmasına kadar devam etmiştir. Bu gün bile İş kanununda bu çalışanlar için diğer işçiler ile aynı haklara sahip oldukları görülse de yine çoğu apartman ve sitelerde normal çalışma saatlerini aşar bir vaziyette çalıştırılmakta ve emek sömürüsü yapılmaktadır. Hatta bazı işveren veya işveren vekilleri kapıcıların çalışmasını yeterli görmeyip kapıcı eşinden apartman sakinlerinin oturdukları evlerin çok düşük ücretle veya ücretsiz temizlik yapmalarını istemektedirler. Ancak bu tür çalışmaların zamanla kapıcıların da kendi haklarını tam olarak savunması sonucu değişeceğini düşünüyorum. Ana konumuza dönersek Konut kapıcısının tarifi ile başlarsak; Ana taşınmazın bakımı, korunması, küçük çaptaki onarımı, ortak yerlerin ve döşemelerin bakımı, temizliği, Bağımsız bölümlerde oturanların çarşı işlerinin görülmesi, Güvenliklerinin sağlanması, Kaloriferlerin yakılması ve bahçelerin düzenlenmesi bakımı ve benzeri hizmetleri gören kişi olarak tanımlanmıştır.
Konutun maliki veya ortakları İşveren olarak tanımlanmış, Yönetici ise işveren vekili olarak hareket eden kişi olarak tanımlanmıştır. Ortada bir işçi bir de işveren olduğuna göre tabi ki bir de İşyeri olması gerekmektedir. İşyeri ise Kapıcının çalıştığı konut ile bağımsız bölümlerin ortak yerleri, eklenti ve tesislerin tümü işyeri olarak adlandırılmıştır. Burada Yönetici olarak tanımlanan İşveren vekili ise kendisine yazılı olarak yetki verilmesi halinde toplu iş sözleşmesi yapmaya, değiştirmeye ve feshetmeye yetkilidir. Ayrıca kapıcının işe girişinde sağlık raporu istemeye, Ateşçi belgesi olup olmadığını kontrole ve sağlık kontrollerin yapılıp yapılmadığını araştırmaya yetkilidir. Yönetici ayrıca kapıcının çalışma koşulları ile görevlendirme belgesini konut sahiplerinin bilgisine sunmak ve bu belgeyi herkesin görebileceği konut girişindeki bir yere asmakla yükümlüdür.
Kapıcının Görev ve Sorumlulukları Nelerdir?
1- Yöneticinin talimatı doğrultusunda konutun kaloriferlerini zamanında yakmak, ısıyı ayarlamak.
2- Ana taşınmazın ortak yerlerini ve tesislerini temiz bulundurmak, Demirbaşlarını, araç ve gereçlerin düzenli bakımını yapmak ve işler vaziyette tutmak.
3- Hidrofor ve benzeri araçları çalıştırmak.
4- Kendisine ayrılan konutu başka amaçlarla kullanmamak, konutu korumak, Kendisinin veya ailesinden birisinin konuta vereceği zarar ve hasarları karşılamak.
5- Yöneticinin talimatı doğrultusunda konutun güvenliği sağlayacağı önlemleri almak.
6- Belirlenen saatlerde servis hizmetlerini görmek, Çöpleri toplamak, Bahçe düzenlemesi yapmak ve bakımınla ilgilenmek.
7- Verilen eğitimlere uygun davranmak.
8- İş ve toplu iş sözleşmelerinde belirtilen diğer görevleri yapmak.
Tabi ki burada önemli olan İş sözleşmesidir. Sözleşmede İşyerinin adı adresi, kapıcının kimliği, İşe başlama tarihi, Yapacağı işler, Alacağı temel ücret ve varsa ücret ekleri ile ücretin ödenme zamanı, Çalışma ve ara dinlenme saatleri ile tarafların imzalarının bulunması şarttır.
Yönetmelik gereği kapıcının ve İşverenin görev ve sorumluluklarını inceledikten sonra konuyu 4857 Sayılı İş kanunu Yönünden incelersek, Kanunun ikinci maddesine göre bir işçi olan konut kapıcısı ile Konut malikleri olan İşveren veya İşveren vekili arasında bir İş ilişkisi oluştuğundan 4857 Sayılı İş kanunun uygulandığı tüm hükümlerin de bu İş ilişkisinde geçerli olacağı açıktır. Kanunun 17. Maddesindeki fesih süreleri bu iş ilişkisinde aynen geçerli olup, fesih bildirimlerin süre bakımından tarafların uymamasının tazminat ödemeye mecbur taraf olacağı bellidir.
Konut Kapıcısının Çalışma Süresi
İş kanunun 63. Maddesine göre çalışma süreleri haftada en çok kırkbeş saati geçmemesi gerekli olup şayet taraflar arasında sözleşmede anlaşılmış iseler haftanın çalışılan günlerine onbir saatı aşmamak koşulu ile farklı şekilde dağıtabilirler. Bu durumda iki aylık süre içinde işçinin haftalık ortalama çalışma süresi, Normal haftalık çalışma süresini aşamaz. Denkleştirme süresi toplu İş sözleşmeleri ile dört aya kadar artırabilinir. Kapıcının Ulusal bayramlarda ve Genel Tatiller Hakkındaki kanunda yer alan tatil günlerinde çalıştırılıp çalıştırılmayacağı iş sözleşmesinde belirlense de hafta tatilinin verilmesi sözleşmeye göre değil İş kanuna göre zorunludur.
Kapıcının Konut Hakkı var mıdır?
Kapıcılara ikametgahı için konut verilmesi Yönetmeliğin 13. Maddesine göre zorunlu değildir, Bu tamamen İşverenin inisiyatifinde olup, Konut verilmesi halinde konutun İmar kanuna ve asgari koşullara uygun olması şartı aransa da kapıcılara verilen konutlar ya bodrum kattan bir daire ya da işyerinden konuta çevrilmiş sağlıklı olmayan yerler olduğu görülmektedir. Verilen konutun ayrıca ücretsiz verilmesi ve su, elektrik, ısınma ve sıcak su giderlerini kısmen ya da tamamen yönetimin katılıp katılmayacağı sözleşmede belirtilmeli, konutun boşaltılmasında 634 sayılı Kat Mülkiyeti kanunun ek ikinci maddesi hükümleri uygulanmalıdır.
Kapıcının İzin hakları
Kapıcının İzin hakkı vazgeçilmez bir haktır. Bu nedenle verilecek İzin süreleri,
(a) Bir yıldan beş yıla kadar (Beş yıl dahil) hizmeti olanlara ondört günden,
(b) Beş yıldan fazla - onbeş yıldan az olanlara yirmi günden,
(c) Onbeş yıl dahil ve daha fazla olanlara yirmi altı günden az ve ücret karşılığı izin verilmek zorunludur. Ancak çalışanların onsekiz yaşından küçük olması ve elli yaşından büyük olması
halinde yirmi günden az izin verilemez. Ayrıca yıllık iznin dışında yol izni verilip verilmeyeceği yönetimin inisiyatifindedir.
Konut Kapıcısının Kıdem Tazminatı Hakkı
1475 Sayılı İş Kanunun 4857 Sayılı yasa ile değiştirilmeyen 14. Maddesine göre,
1) İşveren tarafından İş kanunun 25. Maddesi gereği haklı bir nedenle iş feshi hakkı olmadan işten çıkartılması ,
2) Muvazzaf askerlik hizmeti nedeniyle,
3) Kurum ve sandıklardan yaşlılık, Emekli aylığı, Yahut toptan ödeme almak amacıyla hizmet yılını ve yaş kriterlerini doldurduğu halde prim hizmet günlerini tamamlayamıyorsa,
4) Kadın sigortalının evlenmesi halinde evlendiği tarihten itibaren bir yıl içinde müracaat edip hizmet sözleşmesini feshediyorsa,
5) İşçinin Ölümü halinde en az bir yıl çalışmış hizmetleri varsa kıdem tazminatına hak kazanabilir.
Kıdem tazminatı hakkını kazanan işçiye işe başladığı tarihten itibaren hizmet akdinin devamı süresince her geçen tam yıl için işçiye işverence 30 günlük ücreti tutarında kıdem tazminatı ödenir. Kıdem tazminatının hesaplanmasında kapıcıların kira bedeli ödemeden oturduğu konutun tahmini veya emsali kira bedeli ile elektrik, su ve diğer faturaların bedelleri ile sabit giderler varsa ücrete ilave edilerek hesaplanır.
Örnek= Ayni apartmanda tam olarak 12 yıl çalışmakta olan Kapıcı Ahmet bey en son 24.000 Tl. Brüt ücret ile çalışmakta ve ayrıca kendisine ücretsiz verilen konut için 4000 TL. kira bedeli ile elektrik, su ve diğer faturalarında 800 TL olarak tutmasına rağmen sözleşme gereği yarısı kabul edildiğinden 800/2= 400 TL si toplam ücrete ilave edilerek kıdem tazminatını hesaplarsak, Kendisine ödenecek olan brüt kıdem tazminatı 341.033,42 TL olup 2.588.44 TL damga vergisi kesintisinden sonra Ahmet beyin oniki aylık hizmetinin karşılığı alacağı kıdem tazminatı 341.033.42-2.588.44= 338.444.98 TL net olacaktır. Örnekte de görüldüğü gibi kıdem tazminatından sadece damga vergisi kesilmiş gelir vergisi ise 193 Sayılı gelir vergisi kanununun 25. Maddesinin (7) nolu fıkrası gereği muaf tutulmuştur.
Kıdem tazminatı konusunda İş kanunu işçi ve işveren için bazı haklı nedenlerle İş feshi hükmü getirmiştir. İş kanunun 24. Maddesindeki işçinin haklı nedenlerle derhal fesih hakkı ile 25. Maddesinde İşverene haklı nedenlerden dolayı fesih hakkı tanımıştır. İş kanununun 24 ve 25. Maddelerindeki hükümler bağlayıcı olup, Uyulmaması halinde işçi veya işveren kanuni haklarını kullanmaktadırlar. Bu hükümlere işçi ve işveren bakımından 24. Madde de ve 25. Madde de Sağlık sebepleri, Ahlak ve iyi niyet Kurallarına uymama ve Zorlayıcı sebepler gibi üç ana başlık altında toplanmış ve bu fesih hakkını kullanana karşı iki taraftan birisinin bu çeşit davranışlarda bulunduğunu diğer tarafın öğrendiği günden başlayarak altı iş günü geçtikten ve her halde fiilin gerçekleşmesinden itibaren bir yıl sonra kullanılamaz.
Konut Kapıcılarının almış oldukları ücretlerin Gelir v. ve Damga V. kanunu karşısındaki durumları
Kapıcıların almış oldukları ücret gelir vergisi kanununun 61. Maddesinde ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar kanunun 3. Maddesinin 12 nolu fıkrasında ayrı ayrı belirtilmiştir. Gelir vergisi kanunundaki
ücret daha geniş kapsamlı ele alınmış ve ücreti= İşverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı para ve ayınlar ile sağlanan para ile temsil edilen menfaatler olarak tanınmıştır. Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı tahsisat, zam avans, aidat huzur hakkı, ikramiye veya başka adlar altında ödenmiş olması mahiyetini değiştirmez denilmektedir. 5510 Sayılı yasanın 3. Maddesinin (12) nolu fıkrasında ise ücreti= Kanunun 4/a,4/b ve 4/c kapsamında sigortalı sayılanlara saatlik, günlük, haftalık aylık veya yıllık olarak para ile ödenen ve süreklilik niteliği taşıyan brüt tutar olarak tanımlamış, Vergi kanununda işçiye ödenen her ödemeyi ücret kapsamında vergiye tabi tutarken 5510 sayılı yasanın 80. Maddesinin (b) maddesinde bazı ödemeleri prime esas olmayan kazançlar olarak ayrıma gitmiştir. Konumuza dönersek kapıcıların almış oldukları ve ücret niteliği taşıyan tüm ödemeler Gelir vergisi Kanunun 23/6 nolu fıkrasına göre gelir vergisinden muaf tutmuş 7349 sayılı kanun gelir v.kanunun 23. Maddesinde yapılan değişikliklere rağmen 23. Madde dışında kalan hizmet erbaplarının almış oldukları ücretlerin 01/01/2022 tarihinden itibaren ödemenin yapıldığı ayda geçerli olan asgari ücretin aylık brüt tutarından işçi sosyal güvenlik primi ve işsizlik sigortası primi düşüldükten sonra kalan tutara isabet eden ücretleri gelir vergisinden muaf tutulmuştur. Bu konuyu bir örnekle ele alırsak örneğin asgari ücret ve ek ödemelerle birlikte 28.400 TL. ücret alan bir kapıcı ile bir fabrika da çalışan sigortalının ele geçen net ücretlerini hesapladığımızda fabrika işçisinin eline geçeceği net ücreti asgari ücreti aşan kısmından GV. Ve damga vergisi kesildikten sonra 22.470.58 TL. geçerken kapıcının ise eline geçeceği net ücret 24.140.00 TL. olacağından 23/6 nolu maddenin geçmişte olduğu gibi vergi muafiyetinden dolayı kapıcıya bir ayrıcalık tanıdığı bellidir. Ancak her iki sigortalının da kazançları asgari ücrete tabi olması halinde alacakları net ücret aynı olacaktır. Diğer bir anlatımla her iki sigortalıya ücret veya ücret sayılan ödemelerin asgari ücret üstünde olması halinde kapıcının ücretinden gelir vergisi kesintisi ve 488 Sayıl Damga vergisi kanununun 2 nolu tablosuna göre damga vergisinin tümü muaf olacağından kapıcılar veya 23. Madde de yer alan hizmet erbapları her zaman daha yüksek bir net ücrete sahip olacaklardır.
Kapıcıların 5510 Sayılı Kanun Kapsamında Değerlendirilmesi
Konut kapıcıları da kısa ve uzun vadeli sigortalı kolları bakımından adına prim ödenmesi gereken sigortalı olup bu sigortalılar 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası kanununun 4/1a kapsamında hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılmaktadır. Bunların sigortalılık başlangıcından önce sgk. Kurumuna bildirilmek zorunludur.Bu kişiler aynı kanunun 60/a1 maddesine göre genel sağlık sigortalısı sayıldıklarından bunların ve bakmakla yükümlü bulunduğu kişilerin sağlık hizmetlerinden yararlanabilmesi için sağlık hizmeti sunucusuna başvurduğu tarihten önceki son bir yıl içinde 30 gün genel sağlık sigortası primi ödeme gün sayısının olması gerekmektedir. Bu kişilerin aynı kanunun 9/a maddesi gereği sigortalılıklarının sonlanması halinde ise zorunlu sigortalılıklarının sona erdiği tarihten itibaren on (10) gün süreyle, Sigortalılıklarının yitirdikleri tarihten geriye doğru bir yıl içinde doksan(90) gün sigortalılık süreleri varsa, Sigortalılıklarını yitirdikleri tarihten itibaren doksan (90) gün süreyle bakmakla yükümlü olduğu kişiler dahil sağlık hizmetlerinden yararlanmaktadırlar. Bu kişilere işverence ödenen ayni yardımlar, Ölüm, doğum ve evlenme yardımları ile kıdem ve iş sonu tazminatları, Yemek, çocuk ve aile zamları ile bireysel emeklilik sistemine ödenen ve aylık toplamı asgari ücretin %30’nu geçmeyen katkı payları veya primleri SGK açısından prime esas kazanca tabi tutulmamaktadır. Bu kişiler tek bir işverene bağlı olarak çalışabileceği gibi birden fazla işverene bağlı olarak da çalışma hakları vardır. Bu sigortalılar 4/a sigortalı kapsamında iken ayrıca kendi adı nam ve hesabına 4/b kapsamında çalışmasında halinde 5510 sayılı kanunun 53. Maddesine göre sigortalılık statüsü 4/a kapsamında değerleneceği hatta bu kişilerin de bu şekilde çalışması halinde önceden kuruma yazılı talepte bulunması halinde her iki statü içinde prim ödeneceği de haklarıdır. Bunların kanun gereği hastalık ve analık hallerinden yararlanacağı ve kendilerine bu hallerin oluşması halinde geçici iş göremezlik ödenmesi gerekmekte ve varsa Malullük veya engellilik hallerinde de Malullük veya yaşlılık aylığı bağlanma süreleri diğer sigortalılarla aynı olacaktır.
Konut Kapıcılarının Kolay İşverenlik Sistemine Dahil edilmesi
Konut kapıcılığı yönetim işyerleri 01/03/2019 tarihinden itibaren kolay İşverenlik kapsamına alınmıştır. 01/03/2019 Tarihinden önce tescil edilmiş konut kapıcılığı işyeri işverenlerinin bu kapsama geçişte yeniden işyeri bildirgesi ve sigortalı işe giriş bildirgeleri vermeleri gerekmektedir. Ancak tescilli işyerlerinde yeni bir sigortalı çalıştırmaya başlanılması durumunda sigortalı giriş bildirgesi verilecektir.
İlk kez sigortalı çalıştırmaya başlanılması nedeniyle işyeri tescili yapması gereken ve kolay işverenlik kapsamına dahil olmak isteyen apartman Yönetimleri internetten (e-Devlet) üzerinden işyeri tescil başvurularını yaparak otomatik kolay işverenliğe geçebilecekleri gibi, Ayrıca işverenlerden işyeri ve sigortalı ve işe giriş bildirgesi alınmayacaktır. Ayrıca konut kapıcılığı işyerlerinde aylık prim ve hizmet belgesi/muhtasar ve prim hizmet beyannamesi kuruma verilmeyecektir. Bu kapsamda yani kolay işverenlik sistemine dahi olan işyerlerinde sigortalı çalıştıran işverenler gün ve kazanç beyanında değişiklik olmadığı sürece, Sigortalı için yaptıkları bildirime göre sistem tarafından tahakkuk ettirilecek sigorta primlerini ilgili ayı takip eden sonuna kadar ödeyeceklerdir. Ödenmemesi halinde ise 5510 Sayılı kanunun 89. Maddesi gereği g.zammı uygulanacaktır. İşverenlerce beyan edilen gün ve kazançlarda değişiklik yapılmadığı sürece, takip eden aylarda tahakkuk edecek primler, Sisteme kaydedilen son beyan gün ve kazanç üzerinden oluşturmaya devam edecektir. Beyan edilen gün/kazanç, işten ayrılış ya da eksik güne ilişkin bir değişiklik yapıldığında tahakkuk buna göre içinde bulunulan aydan itibaren sistem tarafında güncellenecektir. Ayrıca bu işyerlerinde damga vergisi tahakkuku yapılmayacaktır.