SGK TARAFINDAN UYGULANA İDARİ PARA CEZALARININ İPTALİNE İLİŞKİN BÖLGE İDARE MAHKEMESİ KARARLARI

  • Ana Sayfa
  • Makaleler
  • SGK TARAFINDAN UYGULANA İDARİ PARA CEZALARININ İPTALİNE İLİŞKİN BÖLGE İDARE MAHKEMESİ KARARLARI
aciklama

SGK TARAFINDAN UYGULANA İDARİ PARA CEZALARININ İPTALİNE İLİŞKİN BÖLGE İDARE MAHKEMESİ KARARLARI

 

1) Denetimlerde Sigortasız Çalıştırdığı Tespit Edilen İşveren Hakkında Uygulanan İdari Para Cezasının İptaline Yönelik Dava

Konusu beş bin Türk lirasını geçmeyen idari işlemlere karşı açılan iptal davaları hakkında idare mahkemelerince verilen kararlar kesin olup bunlara karşı istinaf yoluna başvurulamaz.

İlk Derece Mahkemesinin Kararının Özeti:

01/12/2016 tarih AG-150 sayılı denetmen raporunda belirtilen, sigortalının işe giriş bildirgesinin yasal süresinde verilmemesinden dolayı 5510 sayılı Kanunun 102. maddesinin a/2 bendi uyarınca iki asgari ücret tutarında 2.268,00-TL idari para cezası uygulandığı, raporda yapılan açıklamalar çerçevesinde sigortalının 2014/11 ayına ait aylık prim hizmet belgesinin süresi içinde Kuruma verilmemesinden dolayı 5510 sayılı Kanunun 102 maddesinin c/4 bendi uyarınca 2.268,00-TL idari para cezası uygulandığı görülmekle, kaza olayına ilişkin adli soruşturma, alınan ifadeler, düzenlenen tutanaklar dikkate alındığında, İ.Ş isimli işçinin davacı işveren şirkette çalışması bulunduğu, işe giriş bildirgelerinin, hizmetlerinin ve prime esas kazançlarının davacı işveren tarafından bildirilmediği, davacı işverenin, hakkında düzenlenen denetleme raporuna istinaden 5510 sayılı Yasanın ilgili maddelerinde belirtilen hükümlere aykırı davrandığı anlaşıldığından, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun ’’Kurumun Denetleme ve Kontrol Yetkisi’’ başlıklı 59.maddesinde Kurum yetkilileri tarafından düzenlenen tutanaklar aksi sabit oluncaya kadar geçerlidir’’ hükmü uyarınca davacı tarafça inceleme raporunun aksine bir delilin ortaya konulamadığı da dikkate alındığında, dava konusu işlemin işe giriş bildirgeleri ile aylık prim ve hizmet belgelerinin yasal süresinde verilmediği gerekçesiyle uygulanan idari para cezasında hukuka aykırılık bulunmadığı sonuç ve kanaatine varıldığı gerekçesiyle Konya 2. İdare Mahkemesi’nin 16/07/2020 tarih ve E:2019/1549, K:2020/648 sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi Kararının Özeti:

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 45/1. maddesinde "İdare ve vergi mahkemelerinin kararlarına karşı, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi, mahkemenin bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde istinaf yoluna başvurulabilir. Ancak, konusu beş bin Türk lirasını geçmeyen vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemlere karşı açılan iptal davaları hakkında idare ve vergi mahkemelerince verilen kararlar kesin olup bunlara karşı istinaf yoluna başvurulamaz." hükmü düzenlenmiştir.

Kanun hükmünün değerlendirilmesi sonucu, konusu beş bin Türk lirasını geçmeyen (bu rakam her yıl yeniden değerlendirme oranına göre güncellenmekte olup 2020 yılı için 7.000-TL dir) vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemlere karşı açılan iptal davaları hakkında idare ve vergi mahkemelerince verilen kararların kesin olduğu, bunlara karşı istinaf yoluna başvurulamayacağı sonucuna varılmaktadır.

Bakılan davada, Dava, davacı şirket tarafından, 5510 sayılı Kanun’un 102. maddesi uyarınca 4.536,00-TL idari para cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin Konya Sosyal Güvenlik Müdürlüğü’nün 24.06.2019 tarih ve 9132422 sayılı işlemine yapılan itirazın reddine ilişkin Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Meram Sosyal Güvenlik Merkezi’nin 25.11.2019 tarih ve 43 sayılı kararının iptali istemiyle açılan davada, davanın reddi yolunda karar verildiği ve anılan karara karşı davacı tarafından istinaf talebinde bulunulduğu anlaşılmaktadır.

Bakılan davanın konusu para ile ölçülebilir nitelikte ve de 7.000,00-TL’nin altında kaldığından verilen karar kesin olup istinaf talebinin inceleme olanağı bulunmamaktadır.

Konya Bölge İdare Mahkemesi, 4.İdari Dava Dairesi,EsasNumarası:2020/1633, Karar Numarası: 2020/1512, Karar Tarihi: 29.09.2020

 

2) Kendi Nam Ve Hesabına Çalışan Kişinin Bir İşyerinde Yapılan Anlaşma İle İş Yaparken İş Kazası Geçirmesi Üzerine Yapılan Denetimde Sigortasız Olarak Kabul Edilerek Uygulanan İdari Para Cezaları Hukuka Uygun Olmadığından İdari İşlemin İptali

…Davacının mermercilik faaliyetinde bulunduğu işyerinde bir kaza geçirmesi üzerine sigortasız çalıştırıldığını ileri sürmekte ise de; 2013 yılından itibaren davalı idareye herhangi bir sigortalılık bildirimi ve herhangi bir vergi mükellefiyeti bulunmayan yakınıcının, bu durumunun tek başına davacı ile aralarındaki çalışına ilişkisinin hizmet akdine dayalı bir iş ilişkisi olduğuna karine alınamayacağı, salt işin işyerinde yapılıyor olmasının da doğaldan bu sonucu doğurmayacağı; davacının işin götürü olarak kendi nam ve hesabına çalışan yakınıcıya verildiğine ve götürü belirlenen tutarın ödeme makbuzlarıyla ödendiğini, yakınıcı için bu sürede puantaj düzenlenmediğinin ileri sürmesi ve olayın oluşunu belgelerle ortaya koyması karşısında; bu durumun aksi belirlemeler yapılmaksızın salt fiili durumla yetinilerek yakınıcınınhizmetakdiileişçiolarakçalıştığıkabuledilereksigortalısayılmasıve davacının bu nedenle 5510 sayılı Yasanın 8, 9 ve 86. maddelerinden kaynaklanan bildirim yükümlülüklerini yerine getirilmemiş olması nedeniyle 102. maddesi uyarınca idari para cezaları ile cezalandırılmasına ilişkin işlemde; "konu ve neden" yönünden hukuka uyarlık, aksi yöndeki itiraza konu mahkeme kararında ve bu karara yapılan itiraz reddedilerek, kararın onanmasına ilişkin Aydın Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuksal isabet bulunmadığından; Aydın Bölge İdare Mahkemesi (kapatılan) kararının kaldırılması, ilk derece mahkemesi kararının bozulması; hukuka aykırı dava konusu işlemin ise iptali gerekmektedir.

İzmir BİM, 6. İdari Dava Dairesi, Esas Numarası: 2016/401, Karar Numarası: 2016/467, Karar Tarihi: 06.12.2016

 

3) 6331 Sayılı İş Sağlığı Ve Güvenliği Kanunu Uyarınca Uygulanan İdari Para Cezalarında Görevli Mahkeme Sulh Ceza Mahkemesi Olduğu Hakkında

6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nda, bu kanun uyarınca verilecek idari para cezalarına karşı kanun yoluna ilişkin herhangi bir hükme yer verilmediği, 14. maddeye aykırılık nedeniyle Sosyal Güvenlik Kurumunca verilen idari para cezalarının tebliğ, itiraz ve tahsilinde 5510 sayılı Kanunun 102 nci maddesi hükümleri uygulanacağı belirtilmiş ise de, dava açma yoluna ilişkin 6331 sayılı Kanunla 5510 sayılı Kanuna atıfta bulunulmadığı, 6331 sayılı Kanunun 26.maddesinde 5510 sayılı Kanuna tabi olduğu belirtilen itirazın idari anlamda komisyon nezdinde idari para cezasına karşı yapılacak itiraz olduğu, bunun ötesinde dava açma yoluna ilişkin 6331 sayılı Kanunda 5510 sayılı Kanuna atıfta bulunulmadığı görülmektedir.

6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu uyarınca verilecek idari para cezalarına karşı kanun yoluna ilişkin, anılan kanunda herhangi bir hüküm bulunmaması nedeniyle, söz konusu kanun hükümleri uyarınca verilen idari para cezasına karşı açılan iş bu davanın görüm ve çözümünde görevli mahkemenin, Kabahatler Kanunu’nun yukarıda yer verilen 3. maddesi uyarınca SULH CEZA MAHKEMESİ olduğu anlaşıldığından davanın görev yönünden reddi gerektiği sonucuna varılmıştır.

İstanbul BİM, 7. İdari Dava Dairesi, Esas Numarası: 2017/334, Karar Numarası: 2017/506, Karar Tarihi: 30.03.2017