TURİZM ÇALIŞANLARINA YÖNELİK MEVZUAT ÇALIŞMASI SÖZ KONUSU OLABİLİR Mİ?

  • Ana Sayfa
  • Makaleler
  • TURİZM ÇALIŞANLARINA YÖNELİK MEVZUAT ÇALIŞMASI SÖZ KONUSU OLABİLİR Mİ?
aciklama

TURİZM ÇALIŞANLARINA YÖNELİK MEVZUAT ÇALIŞMASI SÖZ KONUSU OLABİLİR Mİ?

Bahsini açmaya çalıştığım konunun içeriğini ortaya koymadan önce; Turizm sektörüne ilişkin bazı verileri ortaya koymakta yarar var. İlgili verilerin Alanya ve Antalya ölçeğinde olmasına rağmen ne kadar büyük rakamların ortada olduğu, bu yazının içeriğinde bahsedilmeye çalışılacak konunun önemini vurgulamak için de yeterli olduğu kanaatindeyim.

i) Alanya Yatak Kapasitesi

ii) Alanya Turizm Sektörü Çalışan Sayısı

Halihazırda, ülkemiz genelinde 60 MİLYAR DOLAR gelir sınırının aşıldığı ve sadece şehrimizde 176.959 yatak kapasitesinin bulunduğu bir sektörün çalışan sayısının tahayyül etmeliyiz. Tabi kayıt dışı halde turistik hizmet vermeye çalışanları da düşünerek…

Örneğin; Alanya şehri özelinde, turizmden nemalanan kayıtlı ve kayıtsız çalışan toplamının 200.000-250.000 olduğu tahmini yapılmaktadır. 

TURİZM MEVZUAT ÇALIŞMASI NEDEN ÖNEMLİ?

Ülkemizde, özellikle Ege ve Akdeniz’de turizmin yılın on iki ayına dağıtılmıyor olmasının makro ve mikro sorunlar doğurduğu yadsınamaz bir gerçek.

Bu sorunlardan bir bölümü de çalışanlar ve işverenler ile ilgili… Temel anlamda bakarsak;

Çalışanlar iş güvencesi sorunu yaşamakta ve aidiyet duygusu geliştirmekte zorlanmakta,

İşverenler de yapılan işi; çalışan döngüsünün çok hızlı olmasından kaynaklı toplam kalite yönetimi doğrultusunda görmekte zorlanmakta ve günü kurtarmaya çalışmaktadır.

Akla ilk gelen; turizmin ok iki aya yayılması olsa da, fikrimce başka bir bakış açısının yani ikincil bir çözümün de faydalı olabileceğini gözden kaçırmamak gerekir.

 

İkincil çözüm ne olabilir?

Turizm sektöründe, sezonluk çalışanlar için ayrı bir iş mevzuatı oluşturmak ikincil çözüm olabilir.

Bahsini ettiğimiz mevzuatın nitelikleri nasıl olmalı?

- Kayıt dışılığı ortadan kaldıracak bir mevzuat olmalı

- Turizm sezonunda çalışmasını en yoğun şekilde yapan çalışan ve yaptıran işverenin ödüllendirileceği bir sistem olmalı. Bunun için, çalışanların, işverenlerin ve kanun koyucu ellerini taşın altına birlikte koymalı.

- Turizm sezonunda hâlihazırda yürürlükte olan iş mevzuatlarının defalarca yok sayıldığı ve/veya by-pass edildiği herkes tarafından bilinmekte. Bunun için, turizm sezonunda olan çalışmayı kaydi hale getirebilecek daha elverişli yeni bir mevzuat gündeme getirilmeli ve ek olarak da turizm sezonu dışında kalan zamanlarda da devlet teşviklerinin (turizm sezonundaki gelirini birebir olmasa da yaklaşık tutarlarda karşılayan kısa çalışma ödeneği benzeri olmalı – tabi işveren ve kanun koyucu ortaklığında) çalışanı koruyacağı bir sistem gündeme gelmeli. 

- Kıdem ve kademeye göre değişik asgari ücret ölçütleri uygulanmalı ki kanun koyucunun sosyal güvenlik sisteminde mağdur kalmaması sağlanmalı

- Çalışanın kurum aidiyetini artırmak için, kurum içi eğitim ve faaliyetlere önem veren bir mevzuat olmalı

- Kanun koyucu tarafından turizm çalışanlarına yönelik, çalışanların hukuki ve sosyal hakları hususunda bilgilenmelerini sağlayacak eğitim programları gündeme getirilmeli ve mümkünse mevzuata rutin olarak eklenmeli

Bahsi geçen mevzuat neden çözüm olarak görülebilir?

Öncelikle, çalışanın sürekliliğinin, işverenin lehine bir durum olarak görülmesi gerekir. İşveren, uzun soluklu çalışanlarıyla daha verimli bir organizasyon kurma konusunda daha başarılı olacak, ki, bakıldığında daha başarılı turizm işletmelerinin daha uzun soluklu çalışanlarla bunu sağladığı rahatlıkla analiz edilebilir.

Bu da, daha kaliteli hizmet verilebileceği fikrini doğurur ve işletmenin eksikleri tamamlanarak kapatılır. Yani kısacası, gün kurtarma mantığından çıkılır.

Sonuç olarak, turizm sektöründe kalitenin artması isteniyorsa bunun adımlarından birisi olan çalışan verimliliği üzerinde durulmalıdır. Bu nedenle, bahsi geçen mevzuat; zorlayıcı, kapsayıcı ve kolaylaştırıcı unsurlarıyla çözüm olarak görülebilir

 

Kaliteyi artırmak neden önemli?

Fikrimce; turizmde misafir segmentasyonunun büyük önem arz edeceği bir döneme giriyoruz.  Aslına baktığımızda kazancımız  iyi görünüyor gibi ama net bir şekilde söylemeliyiz ki; kaybedilen, kazanılandan daha büyük…

Kayıptan kazanca dönmenin yollarından bir tanesi (belki de en önemlisi); kalite. Terimsel ismi ile TOPLAM KALİTE YÖNETİMİ. 

Ne yapılmalı?

İşveren temsilcilerinin, çalışan temsilcilerinin, hukukçuların, hesap uzmanlarının ve devlet temsilcilerinin de katılacağı büyük bir çalıştay kurulmalı ve bunun üzerine tartışılmalı…

Sonuç alınmasının elzem olduğu fikrinden hareketle, ikna yöntemlerinin bütün halka indirgenerek yapılması büyük önem arz etmektedir.

Sonuç

Kaliteye ve/veya toplam kalite yönetimine çalışan memnuniyetsizliği ile ulaşmak mümkün değil. İşverenler de daha memnun olmak istiyorlarsa çalışan memnuniyetini göz etmek zorunda… Dolayısıyla zaman alsa da, turizm çalışanlarının memnuniyetini artırmak, en nihayetinde sürdürülebilir bir turizme ulaşılması için bir adım olabilir.

Tabi, bu bir tekliften ibaret… Başka çözümler için; bilgi@hakansacan.com e-posta adresine yazacağınız görüş ve önerileri bekliyor olacağım.